DUA VE HÜKMÜ

S.25-Duaların Allah tarafından kabulü için yaratılmış olan bir beşer veya bir nesneyi aracı yapmaya ihtiyaç var mıdır?

C.25- Duaların Allah tarafından kabulü için mahlûk (yaratılmış) bir aracıya ihtiyaç yoktur. Allah’u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

]وإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ[

“Kullarım, sana beni sorarlarsa (şöyle) de: Ben onlara çok yakınım.” (Bakara:186)

Allah’ın Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur:

«إِنَّكُمْ تَدْعُونَ سَمِيعًا قَرِيبًا وَهُوَ مَعَكُمْ»

“Şühesiz ki siz, sizi dâima duyan, size her zaman yakın olan ve (sizlerin dualarını her an duyup sizleri görerek) daima sizlerle beraber olan (Allah’a) yalvarıyorsunuz.” (Müslim)

S.26-Hayatta olanlardan bizim için dua etmelerini istiyebilir miyiz?

C.26- Evet, hayatta olanlardan bizim için dua etmelerini istiyebiliriz. Zira Allah’ın Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hitaben şöyle buyurmaktadır:

]وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ وَلِلْمُؤمِنِينَ وَالمُؤْمِنَاتِ[

“(Ey Muhammed) hem kendinin hem de mü’min erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!” (Muhammed:19)

Tirmizinin rivayet ettiği sahih bir hadis şöyledir:

(أنَّ رَجُلاً ضَرِير البَصَرِ أَتَى النَّبِيَّ r،فقالَ: أُدْعُ اللهَ أَنْ يُعَافِيَنِي. قَالَ:«إِنْ شِئْتَ دَعَوْتُ لَكَ، وَإِنْ شِئْتَ صَبَرْتَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكَ..»)

“Gözleri âmâ bir adam Resûlüllah’ın yanına gelerek: Allah’a benim için dua et de bana şifa versin dedi. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de:) «Dilersen sana dua ederim, dilersen sabret, sabretmen senin için daha hayırlıdır.» diye buyurdu.

S.27- Allah’ın Resûlünün şefaatını kimden dileyebiliriz?

C.27-Reûlüllahın şefaatini Allah’dan dileyebiliriz. Allah’u Teâlâ şöyle buyurur:

]قل للهِ الشَّفَاعَةُ جَمِيعاً[

“De ki: Bütün şefaat Allah’ın iznine bağlıdır.” (Zümer:44)

Allah’ın Resûlü bir sahabiye: “Allah’ım O’nu (Muhammed’i) bana şefaatçı kıl” diye dua etmesini öğretmiştir. (Tirmizi rivayet edip, hadisin hasen ve sahih olduğunu söylemiştir.) Bir başka hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

«إِنِّي خَبَّأْتُ دَعْوَتِي شَفَاعَةً لأُمَّتِي يَوْمَ القِيَامَةِ، فَهِيَ نَائِلَةُ إِنْ شَاءَ اللهُ، مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِي لاَ يُشْرِكُ باِللهِ شَيْئًا»

“Ben duamı kıyamet günü ümmetime şefeatçı olabilmek için sakladım.  Ümmetimden kim Allah’a şirk koşmadan ölürse -Allah’ın izniyle- bu şefaatime nail olacaktır.”  (Müslim)

S.28-Hayatta olan insanlardan şefaat diliyebilir miyiz?

C28-Dünya ile ilgili işlerimizde hayatta olanlardan şefeat diliyebiliriz. Allah’u Teâlâ şöyle buyurur:

]وَمَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَهُ نَصِيبٌ مِنْهَا وَمَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَهُ كِفْلٌ مِنْهاَ[

“Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur.  Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da o (günahdan) bir payı olur…”   (Nisa:85)

Allah’ın Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur:

«اشْفَعُوا تُؤْجَرُوا»

“Şefaat ediniz ki ecir bulasınız” Hadis sahihtir. Ebu Dâvud rivayet etmiştir.

By admin

Bir cevap yazın