بسم الله الرحمن الرحيم

Allah’a hamd O’nun Resûlüne salat ve selamdan sonra…

CHAT ÜZERİNE

Değerli Kardeşler, Allah sizleri ve bizleri her türlü kötülükten korusun! Allahım! Kalbimizi dinin üzerinde sabit kıl! (Amin!).

Fıkıh usûlünde bütün islam alimlerinin kabul ettikleri bir kaide vardır:

“İfsat edici (bozucu)  şeylerlerden uzaklaşmak faydalı şeyleri elde etmekten daha evladır.”

         Kardeşlerim! Beyazlale 1 mahlası ile yazan kardeşim gerçekten beyaz bir girişimle çiçeği burnunda gençleri, sisli havada av yapmak isteyen aç kurtların elinden kurtarmak niyetiyle ortaya atılarak acil yardım çağrısında bulunmuş onun bu gayreti bereketlenerek genelde destekleyici tepkiler alınmıştır. Bu konuda destek veren kardeşlerimiz kendisini tebrik ve dua yağmuruna tutmuşlardır. Biz de kendisinden “Allah razı olsun” diyoruz.

Şüphesiz bu konunun gündeme getirilmesi Tevhid sitesini eleştirmek olarak algılanmamalıdır. Bu gurubun yapmış olduğu hayırlı hizmet şüphesiz takdire şayandır. Kendilerinden Allah razı olsun! Yapmış oldukları bu güzel çalışmalara her zaman köstek değil destek olmak bizim bir görevimizdir. Fakat aynı zamanda bu kardeşlerimizi bazı noktalarda uyarmak onlara karşı kardeşlik borcumuzdur. Kardeşlerimiz, bu uyarı ve hatırlatmaların haset ve çekememezlik kaynaklı olduğu düşüncesine asla kapılmamalı bilakis bu gayretleri hayırda yardımlaşma ve istişare olarak görmelidirler. Bütün bunlar yapılırken kesinlikle niyetler itham edilmemeli ve asla seviyesi düşük tartışmalara girilmemelidir. Allahu Teâlâ Kur’anında müslümanları anlatırken “Onların işleri kendi aralarında şura (danışma ve istişare) iledir” buyurmaktadır. Biz inanıyoruz ki bu uyarı ve hatırlatmalar gâyet temiz niyetlidir. Konuyla ilgili görüşlerini bildiren kardeşlerimizin yazılarına bakıldığın bu durum açık olarak kendini göstermektedir. Bizler bu grubun birer üyesi olarak kendi bindiğimiz dalı kesecek değiliz. Bilakis bu hayırlı çalışmalarda sizlerin yanındayız ve her türlü yük ve sorumluluğu elden geldiği kadar yüklenmeye hazırız.

         Maalesef chat gibi ümmeti ilgilendiren önemli konularda müslümanları aydınlatan bu konuyu tartışıp bu konuda irşat edici bilgiler sunduktan sonra genel ve şartlara bağlı özel fetvalar vererek bu tartışmalarda son sözü söyleyecek bir alimler topluluğundan yoksunuz. Maalesef durum böyle olunca herkes kendi gayretini sunma girişiminde bulunmaktadır. Var olan resmi veya heva ve heves fetvacılarına zaten halkın çoğunun güveni kalmış değildir. Ama yine de meydan boş değildir. Sorulduğunda da takva ile cevap verecek alimler yok değildir. Maalesef bu muhterem alimlerden de iki kelime almak için mutlaka bir münasebetle soru sormak gerekiyor. Hal bu ki daha soru sorulmadan tehlikeyi önceden fark edip uyarıcı rollerini aktif olarak kullanacak alimlere ne kadar ihtiyacımız vardır. Bu girişten sonra şimdi asıl konuya gelmek itiyorum:

Elbette vesileler masumdur. Suç bu vesileyi yanlış yönde kullanmaktır. Zaman ve durumlara  göre genel menfaatler için bazı faydalı vesilelerden uzaklaşmak gerekebilir. Chat’ın elbette sayılamayacak kadar faydası vardır ama bu ortamın oluşturduğu bazı imkân ve fırsatlar sisli havada av yapmak isteyen aç ve hileci kurtlara sonu perişanlık ve yıkım olan işler yapma fırsatı veriyorsa bu konuyu yeniden düşünmek lazımdır.  Hayatlarının çok hassas dönemlerini yaşayan gençlere “Gençlere güvenin gerisini düşünmeyin” aldatmaca sloganını kalkan yaparak başı boş ve kontrolden yoksun bir şekilde onların önüne her türlü vesileyi koyup onları salıvermek sorumluluk hisseden kişilerin işi değildir.  Gençlere verilen mutlak hürriyet ve hareket serbestiyeti onları hatalara düşürüp dünya ve âhiret azabına düçar olmalarına sebep olacaksa onları bu tehlikenin içine atmak insaflılık ve sorumluluk ölçülerine ters bir durum olacaktır.

Daha delikanlılığa yeni adımını atmış veya çiçeği burnunda genç kızlarımız ve hatta çocuklarımız en hassas ve tehlikeli bir süreci yaşarken bir anda kötü niyetli kurtların pis pençeleri altında iffetlerini kaybederek perişan oluyorsalar elbette kaş yaparken göz çıkarmış oluruz. Ve hiçbir özür ve maslahat bim bu günahtan temizlemeye yetmez. Şimdi bazı insanlar bu anlattıklarımın istisnaî meseleler olduğunu ve istisnaların kaideyi bozmayacağını dile getirebilirler. Ben buradan insaf ehli herkese sesleniyorum! Şimdiye kadar bu sohbet odaları daha çok hayır da mı kullanılmıştır yoksa şerde mi!? Netice olarak eksileri mi çoktur yoksa artıları mı!? Ezici çoğunluğun gerçek kimliğini gizleyip bu şekilde chat yapmaları genellikle işleyecekleri cürümün sorumluluğundan kurtulma amaçlı değil midir!? Birbirlerinden gerçek kimliklerini gizleyerek karşı tarafa güven duymadığını açık olarak belli eden veya yapacağı olumsuz davranışlar yüzünden tanınmama ihtiyacı duyarak kendini gizleme yoluna giden fertler birbirlerine ne kadar faydalı olabilirler!? “Mesele öncelikle nefis terbiyesidir yasakçı bir zihniyetle sorunları halledemezsiniz” diyen kardeşlerime sesleniyorum. Bizler devamlı kötülüğü emreden nefislerimize ne kadar güvenebiliriz!? Özellikle güvenilmesi gereken kaynayan delikanlı nefsi ise durum hangi boyutlara ulaşabilir!? Nefsi terbiye etmek o kadar kolay mı sanıyoruz!? Ümmetin gençleri kendilerini kontrol edecek olgunluğa erişmiş durumda mıdırlar!? Gençliğe daha yeni yeni adım atmış, tabii olarak, arayış içinde yeni olan her şeyi deneme duygu ve güdüsü ile hareket eden, kendilerini kuşatan çevrenin tehlikeli tuzaklarının farkında olmayan, daima kötülüğü emreden nefsin aldatıcı oyunlarının farkında olmayan genç insanların özellikle sohbet odaları ve Chat’la oluşan bu tehlikeli ortamdan bütün tehlikeleri atlatarak kurtulabilmesi mümkün müdür!? Bütün bunları bir tarafa bırakın; genç nesillerin veya temyiz yaşında olan çocuklarımızın nefis terbiyesini sağlarken bunu onların önüne her türlü şer kapılarını açık tutarak mı becereceğiz!? Bu koskocaman bir çelişki değil midir!? “Sakın ola ki birbirlerine nikahı düşen bir bayanla bir erkek yalnız bir ortamda kalmasın! Şayet kalırlarsa üçüncüleri şeytan olacaktır” hadisinde anlatılan beraberlik ile chat’ın oluşturduğu ikili beraberlik arasında elbette büyük bir benzerlik vardır. Özelikle görüntülü chat tamamen tehlikeli bir ortam oluşturmaktadır. Bunu bu şekilde tespit ederken gençleri bekleyen tehlikenin sadece bu olduğu düşüncesinde de değiliz. İçimizden bazı insanlar çıkıp; “Sanki her şeyi hallettiniz de bir bu mesele kaldı!” diyebilir. Bunlara cevabımız gayet açık olacaktır: Büyük rakamlar küçükten başlar. Her müslüman gördüğü yanlışları eli ile gücü yetmiyorsa dili ile hakka çevirmeli bütün bunlara da gücü yetmiyorsa gördüğü yanlıştan tiksinmelidir.” 

         Allah meşru olmayan her türlü beraberliğe götüren yollara yaklaşmamızı yasaklamıştır. (bkz.En’âm:151, İsra:32). Yine Allah’ın Resûlü “Hepiniz çobansınız ve gütmüş olduğunuz sürüden sorumlusunuz” derken tehlikeler konusunda tecrübe kazanmış olan büyüklere küçükleri koruma ve uyarma görevi vermektedir. Öyleyse büyüklerin veya belli bir olgunluğa erişmiş insanların kendi çocuklarını veya etrafındaki gençleri uyarma ve koruma görevi korunulan gençler için bir yasakçılık anlayışı değil bir rahmettir. Şayet iyiyi kötüden ayırma işleminde gençlere yardımcı olmazsak, onları düşebilecekleri hatalar konusunda uyarmazsak ve bazen de ellerinden tutup daha farkına varamadıkları bu tehlikeli ortamlardan onları uzaklaştıramazsak elbette koruyucu rolümüz lafta kalıp bu rol kuzuları kurtlara kaptırıp olaya seyirci kalan bir çobanın rolü ile aynı olacaktır. 

         Efendim, biz bu gayretimizle elbette bu meseleyi kökünden halledemeyiz. Tevhid gurubu bizim ailemizdir ve bu ailenin başarısı bizi sevindirecek başarısızlığı da üzecektir. Biz öncelikle ailemizden sorumluyuz. Lütfen aklınıza başka şeyler gelmesin. “Her tarafta bu durumu sadece ahlaki değerleri yıkma adına kullananlara neden seslenmiyosunuz da bize kafayı takıyorsunuz” demeyiniz. Dediğimiz gibi bizler evimizden başlamak istiyoruz. Zaten onlara söylesek bile hiçbir ahlaki değere sahip olmadıkları için bizleri anlamakta çok güçlük çekeceklerdir.

         Burada önemli bir nokta daha var: Efendim bir tv ve radyo kanalları islam adına çıkıp evlerine tv sokmayan insanlara tv aldırdılar ve ardından başlarına topladıkları nezih kalmak isteyen, dini hassasiyetlere  sahip  seçkin insanların karşısına gün ve gün dozunu artırdıkları hayal kırıklığına uğratan görüntü ve programlarla yapılması çok zor bir işi başardılar!? Yani islam adına islamın içini oydular. Yine bütün bir alemin asırlar boyu beceremediği islamizasyon (dejenere) konusunda akıllara durgunluk verecek şekilde başarı kazandılar. Bütün bu yapılanların en basit bir düşünceyle islama hizmet adıyla köstek vurma olayı değil midir!? Bazı insanlar islam adına konuşup bütün değerleri alt üst etmiş ve kendilerine kanan bir takım Müslümanların islami yaşantıların büyük uçurumlar oluşturmuşlardır.

         Allah’ın selamı üzerinize olsun!     

Fikri Göncü

Riyad- 2000 

By admin

Bir cevap yazın